parmak

parmak
-ğı
is.
1. 手指; 脚趾; (动物的)爪趾: \parmak emmek 嘬手指头 \parmak izi 指纹 \parmak kemiği 指骨; 趾骨 ayak \parmakları 足趾 baş \parmakı 拇指 ikinci \parmak (或 gösterme \parmakı, işaret \parmakı, şahadet \parmakı) 食指 küçük \parmak (或 serçe \parmak) 小手指 orta \parmak 中指 yüzük \parmakı (或 adsız \parmak) 无名指 Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. 青筋暴露的细长手指从包厢边上伸了出来, 揪着拳击手的耳朵。
2. 辐条, 轮辐线
3. 一英寸
4. 旧́ 一指的长度(大约3厘米)
5. 转́ 牵连, 关系: Bu işte onun parmağı da var. 这事与他也有牵连。
6. 栏杆柱
s.
1. 一指宽的: Değneği iki parmak kısaltmalı. 要把拐杖截去两指宽。
2. 一手指的: bir \parmak bal 一手指的蜂蜜
◇ \parmak atmak 惹麻烦, 惹事生非 -e \parmak basmak 1) 摁手印: bir kağıda \parmak basmak 在文件上摁手印 2) 使注意; 尖锐地提出, 突出强调: bir bahsin bir notasına \parmak basmak 特别注意一个问题的细节 Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım. 在这期间我要提请大家注意长久以来引起我关注的一点。\parmak bozmak (孩子们之间)吵架, 争吵 \parmak hesabı 1) 掰指头计算: \parmak hesabı yapmak 掰着指头算 2) 文́ 音节韵律 \parmak ısırmak 困惑莫解, 莫名其妙; 感到非常惊讶, 大吃一惊; 张口结舌: Şu çocuğun zekası karşısında herkes parmak ısırdı. 大家对这个孩子的智力都感到十分惊奇。\parmak ısırtmak 使目瞪口呆, 使大吃一惊: Bu küçük beldede kocaman işler göreceğini, herkese parmak ısırtacak eserler çıkaracağını zannediyordu. 他以为他会在这小小的城市里成就大事, 会写出令每个人都大吃一惊的杰作。\parmak kadar (年龄)小小的, 很小的: \parmak kadar çocuk 小不点儿的孩子 \parmak kaldı 差一点, 几乎 \parmak kaldırmak 举手 \parmak kapı (古代城堡的)狼牙闸门 -e \parmak karıştırmak 干涉, 干预, 插手, 过问 \parmak \parmak 指状的: Duvarda parmak parmak yağ lekeleri var. 墙上有指状的油渍。-e \parmak sokmak 干涉, 干预, 插手, 过问: Sen bu işe parmağını sokma. 你不要干涉此事。\parmak tatlısı 指状甜点 \parmak üzümü 一种长形白葡萄 \parmak yalamak 占便宜, 捞好处 \parmakı ağzında kalmak 困惑莫解, 莫名其妙; 感到非常惊讶, 大吃一惊; 张口结舌: Haftasına kalmadı, o sert şiş kayboldu, semirmeye başladım. Doktorların parmağı ağzında kaldı. 还不到一个星期, 那硬肿块消失了, 我开始发胖了。医生们都感到十分惊奇。-de \parmakı olmak 参与某事, 与某事有关系 -i \parmakına dolamak (或 sarmak) 1) 不停地纠缠: Halil'in yüreğinin yandığını anlayınca, onu parmaklarına doladılar, ateşini körüklemeğe başladılar. 当他们明白了哈利尔受到刺激后就缠住了他, 开始给他火上浇油。 2) (工作时)磨蹭, 磨洋工 3) 愚弄, 欺骗 -i \parmakında oynatmak 把(某人)玩弄于股掌之上 -i \parmakını ağzında bıraktırmak 使困惑莫解, 使莫名其妙; 使感到非常惊讶, 使大吃一惊; 使张口结舌: Bu ufak tefek kadının bu denli enerji küpü oluşu herkesin parmağını ağzında bıraktırmış. 这个小妇人有如此坚忍不拔的意志令大家惊讶不已。\parmakını bile oynatmamak (或 kıpırdatmamak) 连手指头都不想动一动, 一点也不关心, 袖手旁观 -e \parmakını karıştırmak 参与某事, 与某事有关系 -e \parmakını koymak 使注意 \parmakını yaranın üzerine basmak 指出问题的关键所在; 切中要害, 切中时弊 \parmakının ucunda (或 üzerinde) çevirmek 轻松自如地做(事情) \parmakla gösterilmek 屈指可数 \parmakla sayılacak kadar az 屈指可数的 \parmakla sayılmak 屈指可数 \parmakları çıkırdamak 弹指打响 \parmakları çıtlatmak 打响指 \parmaklarında ziller eksik 得意忘形, 狂喜 \parmaklarını yemek 非常喜欢吃 \parmaklarının üzerinde kalkmak 踮起脚
◆ Beş parmak bir olmaz. 五个指头不一样长。Parmağım içinde! 这事与我也有关!

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • parmak — pàrmak m <N mn aci> DEFINICIJA reg. 1. proštac koji služi kao kostur za ogradu 2. palac kotača zaprežnih kola 3. (mn) rešetke (na prozoru) ONOMASTIKA pr. (nadimačka): Pàrmač (Split, Slavonski Brod, J Dalmacija), Parmáčević (Valpovo), Pàrmać …   Hrvatski jezični portal

  • parmak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. R. N. Güntekin 2) sf. Eni bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Parmak — Mustafa Parmak Spielerinformationen Voller Name Mustafa Parmak Geburtstag 19. Mai 1982 Geburtsort Stuttgart, Deutschland Position Rechtes Mittelfeld Vereine in der Jugend …   Deutsch Wikipedia

  • parmak parmak — sf. 1) Parmak biçiminde Duvarda parmak parmak yağ lekeleri var. 2) zf. Parmaklayarak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller parmak parmak yemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak parmak yemek — parmaklayarak yemek Sen şeker ol ben kaymak / haydi yiyelim parmak parmak. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak hesabı — is. 1) Parmaklar kullanılarak yapılan hesap 2) ed. Hece ölçüsü Öyle bir şey ki ne Acem aruzu ne de parmak hesabı. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak izi — is. Genellikle kimlik belirlemede yararlanılan, parmak uçlarının iç tarafındaki derinin her kişide değişik olan izi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak tatlısı — is. Parmak biçiminde yapılan bir tür hamur tatlısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak basmak — 1) (bir yere) imza yerine parmağını mürekkebe batırarak bir yere bastırmak 2) mec. (bir yere) bir konu üzerine dikkati, ilgiyi çekmek Bu arada benim öteden beri gözüme çarpan bir noktaya şimdi parmak basacağım. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak ısırmak — büyük şaşkınlık duymak Hele geçen gün o Meşincioğlu Kerim Bey e yaptığın işe parmak ısırdım. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmak ısırtmak — herhangi bir davranışıyla şaşkınlık içinde bırakmak, şaşırtmak Bu küçük beldede kocaman işler göreceğini, herkese parmak ısırtacak eserler çıkaracağını zannediyordu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”